MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Can Atalay’ın milletvekilliğinin düşürülmesini değerlendirdi.
MHP Lideri Devlet Bahçeli, “Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Gezi Parkı davası kapsamında hüküm giyen Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği adil, hakkaniyete uygun ve hukuka dayalı kararıyla, TBMM’nin dünkü toplantısında Can Atalay’ın milletvekilliği düşürüldü.” “İlgili şahsın milletvekilliği düşürüldü, adalet yerini buldu” dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından; Cezaevinde bulunan Can Atalay’ın milletvekilliğinden düşürülmesini değerlendirdi. Bahçeli’nin açıklamaları şöyle:
“Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi’nin Gezi Parkı davası kapsamında hüküm giyen Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay hakkında verdiği adil, hakkaniyete uygun ve hukuka dayalı kararın ardından TBMM toplantısında okundu. Dün Büyük Millet Meclisi’nde şahsın milletvekilliği düşürülerek adalet yerini buldu.
Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukukun üstünlüğü herkes için bağlayıcıdır. Hiç kimsenin suç işleme özgürlüğü, suçluyu koruma ayrıcalığı, darbe iddiasıyla yargı kararını göz ardı etme hakkı yoktur. Demokrasiye, milli barışa ve güvenliğe darbe yapmaya kalkışan Anayasa Mahkemesi’dir.
Milli iradenin tecellisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi, Anayasa Mahkemesi’nin medya iktidarının teşvik ettiği vesayetçi, art niyetli, ön yargılı, siyasi açıdan topal ve acı veren tavrını reddederek, nihai mahkemenin gereklerini yerine getirmiştir. Anayasa’nın 84’üncü maddesinin ikinci fıkrası çerçevesinde karar verilir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Sayın Bekir Bozdağ’ı cesur, dirayetli ve pervasız yönetiminden dolayı kutluyor, Gazi Meclisi’nin onurunu koruma ve savunma çabalarından dolayı da şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanlığı kürsüsü önünde toplanan, masa örtülerine vuran, Meclisimizi yuhalayan, kendilerine yakışan nefret ve şiddet sergileme hevesinde olanlar, kınanmayı hak eden demokrasi cellatlarıdır.
Millet iradesi demokrasiyi ve hukuk onurunu korumuştur. Şerafettin Can Atalay’ın milletvekilliğini kaybetmesi sonucunda yeni bir seyahat provokasyonu öne sürenler gafildir. Sokaklara ve hukuk dışı direnişe seslenenler, ülkemize karşı her türlü tavrı takınmaktan bahsedenler düşmanlığın figürleridir.
Maliyeti ve sonuçları çok ağır olacak bir hatanın faili hiç kimse olmamalıdır. Türkiye’nin anarşiye ve sokak diline teslim olması kaba bir hayalden başka bir şey değil. Demokrasiye ve hukuka saygı herkesin, hepimizin temel sorumluluğudur. Bilinç kaybının pençesinde bu sorumluluğa aykırı davrananları ne tarih ne de millet affetmeyecektir.
